kekik
KEKİK
Kekik zihin,
beden ve ruh için bir besin, tütsü ve ilaçtır. Eski tıbbi ve büyülü bir geçmişe
sahiptir. Taze kekik, bitkiler arasında en yüksek antioksidan seviyelerinden
birine sahiptir ve genellikle doğal ortamda yetişir. Son senelerde
plantasyonunun da yapıldığı görmekteyiz.
Kekik batı
dünyasında Rainbow Falls, Archer's Gold, Golden King, Thyme, Common thyme,
Garden thyme gibi isimlerle de anılmaktadır.
Yaklaşık 350
kekik türü bulunmaktadır. Latince genel olarak Thymus vulgaris L., adıyla anılmaktadır. İnce
odunsu tabanı ve kare gövdeli, nane ailesine ait çok yıllık bir çalı. Çok küçük
açık yeşil renkli, altta soluk, hafif kavisli aromatik yapraklara sahiptir. Yaz
aylarında ortaya çıkan minik leylak veya beyaz renkli çiçekleri vardır.
Lamiaceae familyasına aittir. Toprak üstü kısmı ve uçucu yağı kullanılır.
Ana
Sistemler olarak
Akciğerler, Mide, Bağırsaklar ve Sinirler üzerine etkilidir.
Temel
Eylemleri:
Antiseptik, Diüretik, Onarıcı, Antienflamatuar, Antioksidan, Antispazmodik,
Balgam söktürücü, Antikanser, Antibakteriyel, Antiviral, Antifungal,
İnsektisidal etkilere sahiptir.
FolklorikTıbbi Kullanım Alanları: Soğuk algınlığı, grip, öksürük,
boğaz ağrısı, bronşit, bademcik iltihabı, kolik, artrit, mide rahatsızlığı
(ülser, gastrit), mide ağrısı, ishal, yatak ıslatma, kandida, gıda
zehirlenmesi, parazit solucan enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları,
adrenal yorgunluk, ağız yaraları, diş çürüğü ve cilt bozuklukları (egzama) gibi
rahatsızlıklarda kullanılmaktadır.
ANAHTAR
BİLEŞENLERİ: Uçucu
yağ (% 20-54 Timol), Kavrakol, P-simene, Myrcene, Borneol ve Linalool. Bitkisel
besinler, A ve C Vitaminleri, Bakır, Demir, Lif, Manganez.
EN SIK
KULLANILAN PARÇALARI: Çiçek,
Yaprak, Yağ
TADI: Hafif Keskin, Acı,
DİKKAT: Güvenli olarak kabul edilir.
TARİHSEL VE
FOLKLORİK GELİŞİMİ: Eski
Mısırlılar, kekiği mumyalamak için kullandılar, çünkü kekik eti korumak için
biliniyordu.
Sümerler
kekiği MÖ 3000'de antiseptik olarak kullandılar.
Eski
Yunanlılar kekiği banyolarında kullandılar ve bir cesaret kaynağı olduğuna
inandıkları için tapınaklarında tütsü olarak yaktılar. Kekiği, zarafetin
simgesi olarak kullandılar.
Romalılar
kekiği melankoliyi tedavi etmek ve cesur olmak için kullandılar. Cesareti ve
gücü artırmak için savaş alanlarında tütsü olarak kullandılar. Ayrıca alkollü
içecekler ve peynirler için aroma maddesi olarak kullandılar. Romalılar
genellikle gıda zehirlenmesini veya genel olarak zehirlenmeyi önlemek için
yemek yemeden önce biraz kekik yerlerdi. Bir miktar kekik yemenin veya kekik
suyu içmenin veya kekik dolu bir banyonun zehirin etkilerine karşı koymaya
yardımcı olabileceği söylenirdi.
Ülkemizde 40
kadar kekik türü bulunmakta olup bunlar birbirlerinden ayrılmadan tedavi
alanında kullanılmaktadır. Ayrıca kokusu az çok kekiği andıran bir çok bitki
türü de kekik olarak isimlendirilmektedir.
KEKİK YAĞI: Oleum Thymi türlerinin çiçekli dallarından su buharı
distilasyonu ile elde edilir. Timol ve Kavrakol taşımaktadır. Dahilen safra
arttırıcı ve kurt düşürücü, haricen ise antiseptik olarak kullanılır. Dahilen
günde en fazla 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya bir çay
kaşığı zeytinyağı üzerine 2-3 damla damlatılarak alınır.
KEKİK SUYU: Batı ve Güneydoğu Anadolu yaylalarında yetişen origanom
türlerinin çiçekli dallarından su buharı distilasyonu ile elde edilir. Az
miktarda kavrakol ve timol taşır. Osmanlı döneminde seyyar satıcılar tarafından
İstanbul sokaklarında satılır ve dahilen öksürük kesici ve balgam söktürücü
olarak kullanılırdı.
BEYAZ KEKİK (Herba Thymi
Capitati türünün kyrutulmuş çiçekli ve yapraklı dallarıdır. Tüylü ve kırmızı
çiçeklidir. Güney Anadolu’nun kurak yerlerinde yetişir. Uçucu yağının içinde %60
gibi yüksek oranda kavrakol bulunur),
İstanbul Kekiği (Origanum heracleoticum türünün kurutulmuş çiçekli ve yapraklı
dallarıdır. Trakya ve Ege bölgesinde yetişir. %4-5 gibi uçucfu yağ taşır. Uçucu
yağda bilhassa kavrakol bulunur. Baharat olarak kullanılmaktadır).
İZMİR KEKİĞİ (Origanum
smyrnaeum, majorana onites türünün
kurutulmuş çiçekli dallarıdır. Beyaz çiçekli sık tüylüdür. Akdeniz bitkisidir.
%2-3 oranında uçucu yağ taşır. Kavrakol yüksek orandadır).
KARA KEKİK (Thymbra
spicate türünün kurutulmuş çiçekli dallarıdır. Trakya, Batı ve Güney Anadolu’da
bol olarak bulunur. Uçucu yağı çok yüksek değildir. Kavrakol oranı yüksektir.
Kurutulmuş yaprak ve çiçekleri güneyde “ZAHTER” ismiyle tanınır. Antiseptik ve
uyarıcı olarak kullanılır ve halk arasında çay yapılarak da içilmektedir).
ÇİN
ÜLKESİNDE KEKİĞİN KULLANIMI
İsmi: Bai Li Xiang
Başka Adı: Yok
Temel tıbbi
kullanımı:
Akciğerler, Dalak, Mide, Nefes darlığı, öksürük, soluk cilt,
depresyon, balgam, öksürük, titreme, ateş, tüberküloz, astım, kas ağrısını
hafifletmeye, yorgunluk, romatizma, kronik hastalıklar, genel
halsizlik, sulu ishal, kolik, mide bulantısı, adet krampları için kullanılmaktadır.
Kekiğin ana
bileşiği olan timol antiseptiktir ve aynı zamanda ticari ağız
gargaralarının ana etken maddesidir.
Anther kekik
türü Thymus serpyllum (yaban kekiği veya sürünen kekik), bal arıları için
önemli bir nektar kaynağıdır.
Besin
Maddeleri Açısından Zengindir. Kekik yaprakları en zengin potasyum, demir,
kalsiyum, manganez, magnezyum ve selenyum kaynaklarından biridir.
GÜVENLİKLE
İLGİLİ UYARILAR
Bu bilgiler
yalnızca bilgilendirme ve eğitim amaçlıdır. Her bitki ve takviye edici gıda
mutlak zararsız değildir. Çoğu bitkinin sizde yapacağı alerjik reaksiyonlara
karşı antidotu da bilinmemektedir. O nedenle doktorunuza ve sağlık uzmanınıza
danışmadan bitkileri rastgele kullanmayınız. Yukarıda verilen bilgiler
doktorunuzun tavsiyelerinin yerini tutmaz.
Kekik türü bitkiyi
veya bileşenlerini kullandığınızda;
Aktif
bileşenlere karşı aşırı duyarlık gelişebilir,
Kullanımı
sırasında mide şikâyetleri görülebilir.
Geniş deri
yaralanmalarında, açık yaralarda, yüksek ateş, dolaşımla ilgili bozukluklarda,
hormon duyarlı kanser tiplerinde, endometriyozis, kanamalı şiddetli
enfeksiyonlarda ve kardiyak yetmezliğinin görüldüğü durumlarda
kullanılmamalıdır.
Kullanım
sırasında dispne, ateş veya iltihaplı balgam görüldüğünde bir hekime
danışılmalıdır.
12 yaş altı
çocuklarda toprak üstü kısımları, 18 yaş altı çocuklarda ise uçucu yağı dâhilen
ve haricen kullanılmamalıdır.
Uçucu yağına
banyolarda uzun süre (10-20 dk) maruz kalınmamalıdır.
Yüksek
tansiyon hastalarına uçucu yağının kullanıldığı tam banyo önerilmemektedir.
Uçucu yağı
küçük çocukların ve bebeklerin özellikle yüz, burun ve göğüs bölgelerine
doğrudan uygulanmamalıdır.
Cerrahi
operasyondan 2 hafta önce kullanımı kesilmelidir.
Bir haftalık
kullanımı süresince hastalık belirtilerinin geçmemesi durumunda veya kullanımı
sırasında istenmeyen etki görülürse hekime danışılmalıdır.
Yeterli veri
olmaması nedeniyle hamilelerde ve emzirenlerde kullanılmamalıdır.
Bitkisel
ürünlerle tedavi, doktorunuzla veya eğitim görmüş hekim ve eczacı denetiminde
kullanılmalıdır.
İLAÇ
ETKİLEŞİMLERİ VE DİĞER ETKİLEŞİMLER
Antikoagülan/antiplatelet
ilaçlar ile etkileşir.
SAĞLIK BAKANLIĞININ KEKİK İLE İLGİLİ DUYURUSU
BİTKİNİN
ADI |
Latince: Thymus vulgaris L.,
ve Thymus zygis L. İngilizce: Thyme, Common
thyme, Garden thyme Türkçe: Kekik, Tıbbi Kekik Sinonimi (varsa): Origanum
thymus Kuntze ve Origanum zygis (L.) Kuntze |
FAMİLYASI |
Lamiaceae |
KULLANILAN KISMI |
Toprak üstü kısmı, uçucu yağı |
GÜVENLİLİKLE İLGİLİ UYARILAR |
Aktif bileşenlere karşı aşırı
duyarlık gelişebilir Kullanımı sırasında mide şikâyetleri
görülebilir. Geniş deri yaralanmalarında,
açık yaralarda, yüksek ateş, dolaşımla ilgili bozukluklarda, hormon duyarlı
kanser tiplerinde, endometriyozis, kanamalı şiddetli enfeksiyonlarda ve
kardiyak yetmezliğinin görüldüğü durumlarda kullanılmamalıdır. Kullanım sırasında dispne, ateş
veya iltihaplı balgam görüldüğünde bir hekime danışılmalıdır. 12 yaş altı çocuklarda toprak
üstü kısımları, 18 yaş altı çocuklarda ise uçucu yağı dahilen ve haricen
kullanılmamalıdır. Uçucu yağına banyolarda uzun
süre (10-20 dk) maruz kalınmamalıdır Yüksek tansiyon hastalarına
uçucu yağının kullanıldığı tam banyo önerilmemektedir. Uçucu yağı küçük çocukların ve
bebeklerin özellikle yüz, burun ve göğüs bölgelerine doğrudan uygulanmamalıdır. Cerrahi operasyondan 2 hafta
önce kullanımı kesilmelidir. Bir haftalık kullanımı
süresince hastalık belirtilerinin geçmemesi durumunda veya kullanımı sırasında
istenmeyen etki görülürse hekime danışılmalıdır. Yeterli veri olmaması
nedeniyle hamilelerde ve emzirenlerde kullanılmamalıdır. Bitkisel ürünlerle tedavi
konusunda eğitim görmüş hekim ve eczacı denetiminde kullanılmalıdır. |
İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ VE DİĞER
ETKİLEŞİMLER |
Antikoagülan/antiplatelet
ilaçlar ile etkileşir. |
LİTERATÜR |
1) EMA, 2013 2) WebMD |
SİTEDEKİ ÜRÜNLERİ TETKİK ETMEDEN ÖNCE
AŞAĞIDAKİ YAZIYI MUTLAKA OKUYUN
Günlük aldığımız besinler, enfeksiyonla mücadeleden
dokuyu onarmaya ve düşünme yetimizi kazanmaya kadar tüm vücut süreçlerinde yer
alır. Besinlerin farklı belirli işlevleri olmasına rağmen, ortak işlevleri de
bulunmaktadır.
Yaşam için aldığımız
besinlerin eksikliği, vücudumuzun belli bir kısmının arızalanmasına ve sonunda
parçalanmasına neden olur ve parçalanma -yıkım- domino etkisi yaparak diğer
vücut parçaları da tahrip eder. Bunun olmasını önlemek için uygun bir diyete ve
uygun besin takviyelerine ihtiyacımız vardır.
Beyin fonksiyonu, hafıza,
cilt elastikiyeti, görme, enerji, vücuttaki yağsız doku oranı ve genel sağlık,
vücudun ne kadar iyi çalıştığının göstergesidir.
Doğru besinler, egzersiz
ve dengeli beslenmenin yardımıyla yaşlanma sürecini yavaşlatabilir ve daha
sağlıklı, ağrısız ve muhtemelen daha uzun bir yaşam için şansımızı büyük ölçüde
artırabiliriz.
Kendimize uygun besinleri
vermezsek, vücudun normal işlevlerini bozabilir ve kendimize büyük zarar
verebiliriz. Hiçbir hastalık belirtisi göstermesek bile, mutlaka sağlıklı
olamayabiliriz. Basitçe, henüz herhangi bir açık hastalık belirtisi
sergilemiyor olabiliriz. Çoğumuzun sahip olduğu bir sorun, tükettiğimiz
yiyeceklerin çoğu pişirildiği ve / veya işlendiği için ihtiyacımız olan
besinleri diyetlerimizden alamamaktır. Yiyecekleri yüksek sıcaklıklarda
pişirmek ve konserve gıda işlemeleri, vücudun düzgün çalışması için ihtiyaç
duyduğu hayati besinleri yok etmektedir. Sağlıklı yaşam için hayati elementleri
sağlayan organik çiğ yiyecekler günümüz diyetinde büyük ölçüde eksik kalmaktadır.
Geçtiğimiz yıllarda tıp
otoriterlerinin kesinlikle karşı çıktığı geleneksel ve tamamlayıcı tıp
uygulamalarının fitokimyasalları da içinde barındıran takviye edici gıdaların,
artık tıp fakültelerinde fitoterapi adıyla ders olarak okutulmaya başlandığını
görmekteyiz.
Fitokimyasallar,
bitkileri biyolojik olarak aktif hale getiren bitkilerde bulunan bileşiklerdir.
Klasik anlamda besin değildirler, ancak bitkilerin rengini, tadını ve hastalığa
direnme kabiliyetini belirlerler.
Benim tanımlamamla
folklorik bitki diyeceğimiz bitkilerin çeşitli hastalıklarda kullanımı, bu
bitkileri biyolojik olarak aktif hale getiren fitokimyasalların kadim Türkler
tarafından insanlığın ilk tarihinden beri kullanıldığını ve günümüzde de adına
fitoterapi / aroma terapi denildiğini görmekteyiz.
GÜNÜMÜZDE
FİTOKİMYASALLARIN KULLANIMI
Günümüzde fitokimyasallar
aroma terapi, fitoterapi ve inhalasyon yoluyla; haplar, pastiller, tozlar,
kapsüller, sabit yağlar, uçucu yağlar şeklinde kullanılmaktadır. Bunlara
nutrasötikler (temel besleyici özelliğine ilave olarak sağlık yararları
sağlayan gıda maddeleri) denilmektedir.
Unutmayın, vücudunuzun
beslenme ihtiyaçları, görünüşünüz kadar size özeldir. Sağlıklı yaşam için
atılması gereken ilk adım, doğru miktarda doğru besinleri aldığınızdan emin olmaktır.
Bütünsel beslenme ilkelerini anlayarak ve hangi besin maddelerine ihtiyacınız
olduğunu bilerek, sağlığınızın durumunu iyileştirebilir, hastalıkları
önleyebilir ve doğanın amaçladığı şekilde uyumlu bir denge sağlayabilirsiniz.
Bu site size, ihtiyacınız
olan vitaminler, mineraller, amino asitler, enzimler, fitokimyasallar ve diğer
besin maddelerinin yanı sıra doğal gıda takviyeleri, şifalı bitkiler ve besin
aktivitesini artıran ürünler ve bu ürünler hakkında önemli bilgiler
sunmaktadır.
Sitedeki içerikler tıbbi tavsiye niteliğinde değildir, sadece
bilgidir.
Bu sitedeki ürünleri ve içeriklerini tetkik ederken lütfen
bilgeliğinizi, sağduyunuzu ve en iyi muhakemenizi kullanın.
Ürünü satın almadan önce vücudunuzu dinleyin, çünkü kimse sizi
sizden daha iyi tanıyamaz.
Sitedeki ürünleri tetkik ettikten sonra olası sorularınız ve
endişelerinizle ilgili olarak veya herhangi bir tıbbi karar vermeden önce
lisanslı bir tıp uzmanıyla iletişime geçmekten asla çekinmeyin çünkü iyileşme
sürecinde kazara sağlığınızdan ödün vermek istemeyeceksiniz.
Herhangi bir belirti veya sağlık
bozukluğuna tek tip bir çözüm yoktur.
Bitkisel tedaviler kronik yani müzmin
sağlık sorunlarının destek ve tamamlayıcı tedavisinde başarılı bir şekilde
kullanılmaktadır. Bununla birlikte ani ve şiddetli yakınmalara neden olan
hastalık bulgularıyla karşılaşıldığında öncelik acil tıbbi müdahale ve tedaviye
aittir. Kalp krizi, şeker koması, bilinç kaybı, şiddetli enfeksiyon gibi daha
da çeşitlendirilebilecek acil sağlık sorunlarında bitkisel tedavi
kullanılmamalıdır. Çünkü bitkisel tedavilerin etkileri yavaş ve daha uzun
sürede ortaya çıkmaktadır.
Bitkisel tedavilerin, özellikle kanama
riskini arttıran kan sulandırıcı ilaçlar kullanan hastalarda kullanımına dikkat
edilmelidir.
Ben bir şifalı bitki uzmanıyım, tıp uzmanı değilim ve kesinlikle
doktor değilim.
Herhangi bir hastalığı veya semptomu teşhis etme, tedavi etme,
önleme veya iyileştirme yetkisine sahip değilim.
Sadece folklorik bitkiler hakkında kendi bilimsel olmayan anekdot
deneyimimden bahsediyor ve kişisel çalışmalarımın bulgularını eleştirel bir
şekilde düşünmeniz ve kendinize uygulamanız için aktarıyorum.
Her zaman sağlığınız hakkında bilgi almaya çalışın ve herhangi bir
tedavi veya yaşam tarzı değişikliğinin güvenli ve kişisel durumunuz için
tavsiye edilebilir olduğundan emin olun.
GÜVENLİKLE
İLGİLİ UYARILAR
Bu bilgiler
yalnızca bilgilendirme ve eğitim amaçlıdır. Her bitki ve takviye edici gıda
mutlak zararsız değildir. Çoğu bitkinin sizde yapacağı alerjik reaksiyonlara
karşı antidotu da bilinmemektedir. O nedenle doktorunuza ve sağlık uzmanınıza
danışmadan bitkileri rastgele kullanmayınız. Yukarıda verilen bilgiler
doktorunuzun tavsiyelerinin yerini tutmaz.
Kekik türü bitkiyi
veya bileşenlerini kullandığınızda;
Aktif
bileşenlere karşı aşırı duyarlık gelişebilir,
Kullanımı
sırasında mide şikâyetleri görülebilir.
Geniş deri
yaralanmalarında, açık yaralarda, yüksek ateş, dolaşımla ilgili bozukluklarda,
hormon duyarlı kanser tiplerinde, endometriyozis, kanamalı şiddetli
enfeksiyonlarda ve kardiyak yetmezliğinin görüldüğü durumlarda
kullanılmamalıdır.
Kullanım
sırasında dispne, ateş veya iltihaplı balgam görüldüğünde bir hekime
danışılmalıdır.
12 yaş altı
çocuklarda toprak üstü kısımları, 18 yaş altı çocuklarda ise uçucu yağı dâhilen
ve haricen kullanılmamalıdır.
Uçucu yağına
banyolarda uzun süre (10-20 dk) maruz kalınmamalıdır.
Yüksek
tansiyon hastalarına uçucu yağının kullanıldığı tam banyo önerilmemektedir.
Uçucu yağı
küçük çocukların ve bebeklerin özellikle yüz, burun ve göğüs bölgelerine
doğrudan uygulanmamalıdır.
Cerrahi
operasyondan 2 hafta önce kullanımı kesilmelidir.
Bir haftalık
kullanımı süresince hastalık belirtilerinin geçmemesi durumunda veya kullanımı
sırasında istenmeyen etki görülürse hekime danışılmalıdır.
Yeterli veri
olmaması nedeniyle hamilelerde ve emzirenlerde kullanılmamalıdır.
Bitkisel
ürünlerle tedavi, doktorunuzla veya eğitim görmüş hekim ve eczacı denetiminde
kullanılmalıdır.
SAĞLIK BAKANLIĞININ KEKİK İLE İLGİLİ DUYURUSU